Hacks, Son Yılların En İyi Komedisi! (Biraz da Drama)

Ah, Hacks... İzlemeyen varsa bir şeye geç kaldığınızı söylemek istemem ama evet, tam olarak böyle hissediyor olmalısınız. Bu dizi, stand-up komedi dünyasının karanlık ve sulu yerlerinde dolaşırken, adeta Vegas’ın parlak ama kumlu sokaklarında yalın ayak koşmaya çalışmak gibi. Kahkaha atarken bir yandan da neden bir komedyenin yaşamını seçmediğinizi size bir kere daha hatırlatıyor. Şükürler olsun ki bunu sizin için Jean Smart yapıyor ve altın madalya hak eden performansıyla ekranları şenlendiriyor.

İlk bakışta "Aa, stand-up komedisi üzerine dizi mi? Kim bilir kaçıncı sefer yapılıyordur bu!" diyebilirsiniz. Ancak, Hacks size tekme tokat giriyor. Hem duygusal hem de komik bir dayağı aynı anda yiyor gibisiniz. Jean Smart, yani Deborah Vance, Las Vegas'ta bir komedi ikonunu canlandırıyor. Kendisi, devasa sahnelerde stand-up yapmanın Sinatra’yla barda rakı içmek kadar prestijli olduğu zamanlardan gelmiş. Ancak şu an? Tam bir "Z kuşağı gelmeden önce her şey daha iyiydi" modunda. Fakat sanırım hepimiz Deborah gibi "Z kuşağını anlamaya çalışırken kafayı yemeye yaklaşmış" hissediyoruz, değil mi?

Hacks, esas olayı bir dinozor ve modern çağın ürünü olan bir kuşun (tamam, metaforik bir kuş) çarpışması gibi. Deborah, eski okul komedi anlayışının kraliçesi. Ava ise Twitter’da yaptığı aptal bir şakadan dolayı cancel’lanmış genç bir yazar. Ava Daniels karakterini canlandıran Hannah, stand-up dünyasından gelen taptaze bir yüz. Z kuşağının tipik temsilcilerinden biri olarak dizide parlıyor. Dünyaya bakışı, eski kuşakların bakış açısından epey farklı. Kendisi politik olarak son derece doğru bir birey, hatta bazen bu doğruluk onun başına dert açacak kadar katı.

Şimdi, Deborah ve Ava arasındaki dinamiği anlatmadan geçmek, stand-up şovu izleyip komedyenin mikrofonunu kapalı bırakmak gibi olur. Deborah, sahnede olduğu gibi hayatta da tam bir vahşi. Ava ise karşımıza "O eski büyük yeteneklerin devrini kapatma zamanı geldi!" diye kükreyen bir sesle çıkıyor. Ancak, bu iki kadının birbirine bağımlı olduğu noktayı görmek tam da diziyi övme sebebimiz. Aslında bu, stand-up komedisinin gerçeğini yüzümüze çarpıyor: Komedi trajedinin bir yansımasıdır, ve bu iki kadın kendi trajik yollarında birbirlerinden güç alıyorlar.

Tabii, dizinin içinden çıkan dersler de var. Mesela, “Bir komedyenin hayatı sanıldığı kadar parlak değilmiş” cümlesini özetleyen her sahne. Deborah’ın asistanı olmak mı? Tebrikler, adeta sahte güllerin kokusuyla sabah uyanan biri olacaksınız. Peki ya Ava? O tam bir "Eski kuşakların bir şey bilmediği" yanılsaması içinde sürüklenirken, bir yandan Deborah’ın devasa boyuttaki egosu tarafından yutulmamak için yüzme öğreniyor.

Bunları bir kenara bırakıp gerçek konuşalım: Hacks gerçekten inanılmaz zekice yazılmış bir dizi.

HBO yapımı Hacks son zamanlarda izlediğim en iyi dizilerden biri. 

Attığı bir tweet yüzünden işsiz kalan Ava'nın, efsaneleşmiş bir komedyen olan Deborah'nın stand-up gösterisi için yazarlık yapmak zorunda kalmasını izliyoruz. Aralarındaki gerilim hiç bitmiyor. Politik doğruculuğa düşman Deborah ve eşitlikçi vegan kızımız Ava'nın diyalogları diziyi epey keyifli hale getiriyor.

Kimler sever? : Bojack Horseman, Ted Lasso, Barry sevenler bu diziye bayılacak.

Dizinin başrollerinde Jean Smart ve Hannah Einbinder yer alıyor. Jean Smart yıldızlaşmış bir oyuncu, ona eşlik eden Hannah ise kariyerinin başlarında bir komedyen. İkilinin kimyası dizinin seyir zevkini dikkate değer bir biçimde arttırıyor.

Irkçı şakalar yapmaktan çekinmeyen Deborah mizahın bir çizgisi olmadığını söylerken Ava bir çizgi olduğunu savunuyor. Hayatta gerçekten aşılmaması gereken çizgilerin olup olmadığı konusunda Hacks, bir komedi dizisine göre epey derin görüşler ortaya koyuyor. Hacks, komedi olarak geçse de dramediye uygun olarak gayet ciddi ve duygu yüklü sahnelere de sahip. 

Ava ve Deborah arasındaki simetriler hoş. İkisinin de aileleriyle gergin ilişkileri, başarısız aşk hikayeleri ve yargılama ve zalimlik eğilimleri var. Ve böylece Zoomer ile Boomer arasındaki kuşak savaşı seyir zevkini arttırıyor. 

Diziden sizi sadece güldürmesini beklemeyin. "Hacks" bir şaka makinesi değil; sonraki bölümler düpedüz melankolik. Gülüyorsunuz, ama histerik değil.

Asistanlıkla başladığım yazarlık yıllarıma dönmemi sağlayan Hacks, mesleğimin başlarında yaşadığım ironik olayların neredeyse tümünü barındırdığından benim için yeri epey ayrı. Komedi yazarlığı başlı başına zor bir işken, efsaneleşmiş birinin yanında çalışmak işleri 10 kat daha çekilmez hale getiriyor. Ava ile ve zaman zaman Deborah ile yaşadığım özdeşleşme sayesinde diziyi bir hafta içinde bitirmeyi başardım. ( 4. Sezon seneye gelecek.)

"Hacks" dizisinin ikinci sezonu, ilk sezonun bıraktığı yerden devam ederek izleyicilere daha derin bir karakter incelemesi ve yaratıcı sürecin daha karmaşık bir portresini sunuyor. İlk sezon, Jean Smart'ın canlandırdığı Deborah Vance ve Hannah Einbinder'ın hayat verdiği genç yazar Ava arasındaki dinamikleri başarıyla kurmuştu. İkinci sezon ise bu ilişkinin daha da derinleşmesine ve karakterlerin evrim geçirmesine odaklanıyor.

İkinci sezonda, Deborah ve Ava'nın Las Vegas dışına çıkarak turneye çıkmaları, dizinin mekânsal sınırlarını genişletiyor. Bu seyahat teması, karakterlerin hem fiziksel hem de metaforik olarak yeni alanlara adım atmasını sağlıyor. Deborah’ın kariyerinde yeni bir yön araması, yaratıcı sürecin zorluklarını ve endüstrinin değişen dinamiklerini daha belirgin hale getiriyor. Bu temalar, diziye tazelik katıyor ve izleyicilere farklı sahneler ve deneyimler sunuyor.

"Hacks" ikinci sezonunda da ilk sezonun başarısını sürdüren keskin mizahını koruyor. Ancak, bu kez mizah daha derin duygusal katmanlarla iç içe geçiyor. Ava'nın ilk sezonun sonunda gönderdiği e-posta, bu sezonun başlıca dramatik çatışma unsuru haline geliyor. Bu durum, diziyi sadece bir komedi dizisi olmaktan çıkarıp, karakterlerin içsel dünyalarını ve ilişkilerini keşfeden bir dramaya dönüştürüyor.

Hayatınız berbat bir akışta ilerlerken espri bulmaya çalışmak, ek iş olarak sulu bir komedi yazarken akşamına insanları ağlatacak bir senaryo yazmak zorunda olmak hiç de yabancı olmadığım bir iş düzeni.

Egosu nazilerle yarışacak kadar yüksek olan insanların yanında çalışmak ve komik olmayı başarabilmek büyük bir meziyet. Hacks hem meslek hem de kişisel hayatın zorluklarını çok güzel bir dil ile anlatıyor. 

Dramedi türünün epey kaliteli diziler çıkarması şu zamanlarda hiç de tesadüf değil. Woke kültürü mizahçıları bu tarz çözümler bulmaya ittiğinden birkaç sene daha dramedileri konuşacağız gibi duruyor. 

Kimler sever? : Bojack Horseman, Ted Lasso, Barry sevenler bu diziye bayılacak.

Kimler sevmez? : Kendinden nefret edenler.