10 Ekim 2024 Perşembe

"Bir Pazar Günü 'İzleyeyim de Sanat Anlayışım Gelişsin' Diye Başlayıp Yarıda Bıraktığınız 4 Film"










Stalker (1979)
"İlk 45 dakikada neler olduğunu anladım sanıyordum, meğer daha kapıdan bile girmemişiz."
Andrei Tarkovsky’nin sizi başka bir dünyaya götürdüğü bu filmde, karakterler yürüyor… ve yürüyor… ve biraz daha yürüyor.


The Lighthouse (2019)
"Bu kadar martı sesiyle delirmezsek, Willem Dafoe ve Robert Pattinson bizim yerimize delirecek zaten."
Siyah-beyaz bir kabus gibi, bir deniz fenerinde iki adamın 'her şeyin' anlamını kaybettiği bir sanat eseri.


Persona (1966)
"İzleyip de beyin jimnastiği yapmak isteyenlere, Bergman’dan sessizlik bombası."
İki kadının birbirine dönüşmeye başladığı bu film, 'sessizlik' ve 'bakışlar' üzerine size derin bir sanat dersi verirken, siz sadece "ne oluyor şimdi?" diyebilirsiniz.


Eraserhead (1977)
"David Lynch’in 'bunu izleyin de deliliği hissedin' dediği garip kabus."
Bir adam, tuhaf bir bebek ve çok daha tuhaf sesler. Filmi izlerken beyninizin bir kısmı kısa devre yapabilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder